3 Mart 2013 Pazar

Onların Işıkları Var

     
http://www.youtube.com/watch?v=Hc5Z9GmppNA )




      Hiç bir şey olmamış gibi oturup denize karşı güneşin tenini sevmesine izin verip bir yandan kahveni yudumlarken aslında çok şey olur bambaşka hayatlarda.Bir telefon gelir sen her şeyden habersiz rüzgara kapılmışken.Bakarsın en neşeli ses tonun ile sen iyisin ya herkesinde öyle olduğunu umarsın.Ama öyle değildir her zaman.Bazen o telefon hayatları değiştirir.Aslında en acı haliyle çalmıştır da sen anlamamışsındır. Telefondaki insana elini uzatmak istersin hani milyonlarca cümle kurmak,hayatını değiştirmek,acısını bir çırpıda alıp çok uzaklara yollamak istersin.Ama yapamazsın.Ne kurabileceğin cümle ne de yapabileceğin bir şey vardır.Sadece yanında durabilirsin.Çünkü hayatta daha ciddi bir şey yoktur.Acı mı;daha ötesi yoktur. Ama ölüm hiç bir zaman bir son değildir aslında.Belkide hayatın tam anlamıyla başladığı başka bir yerdir. Gidenler;geride kalanları korumak için giderler belkide.Ve onlar belkide hiç olmadıkları kadar yanımızdadırlar.Gözlerinden akan yaşları onlar siler gizlice.Gece uyurken üstünü örter başını okşarlar gizlice. En güçsüz düştüğün anda koluna girip ayakta durmanı sağlarlar gizlice.Herkesin hayatından birileri gider.Ama en önemli şeyi geride bırakırlar.Doğru ve güçlü bir şekilde ilerleyebilsinler diye.Ne kadar cümle kurmak istemesem de,aslında söylenebilecek bir şey olmadığını ve bunların hiç bir şey değiştirmediğini de,etkisi olmadığını da biliyorum.Ama yine de söylemek istediğim tek şey onlar göğe yükselirken sizin hayatınıza en değerli şeylerini ışıklarını bırakırlar...Ona sahip çıkın...

25 Ocak 2013 Cuma

BU BENİM DÜNYAM,DIŞARIDA Kİ ONLARIN


http://www.youtube.com/watch?v=nngbv6829Fg )

   Yorucu bir haftanın ardından eve geldim.Kendime güzel bir kahve yaptım önce,sonra perdeleri sonuna kadar açtım ve pencerenin önündeki koltuğa oturup camı hafif araladım.Ayaklarımı pencereye doğru uzattım.Kulağımda hep aynı müzikler vardı.Birbiri ardına çalan sözü olmayan,sözü olmadan da çok şey anlatan, alıp götüren müzikler.Önce yüzüme vuran güneşle gökyüzünü izledim,havada süzülen kuşlara baktım,geçen uçakların bıraktıkları izleri takip ettim.Yavaş yavaş ağrırken hava gözlerimi kapattım ve kendimi müziğe bıraktım.Gözlerimi kapattığımda evde camın önünde oturan kız değildim artık.Bambaşka bir yerde,belki hiç bilmediğim sokaklarda,belki başka bir ülkede yada hiç yaşamadığım bir hayattaydım.Ama huzurluydum ve sanki her yeri dolaşıyordum.O araladığım camdan vuran esintiyle sanki daha fazla huzur buluyordum.Rüzgarın hafifçe yüzüme vurmasını seviyorum.Bu bir rüya değil sadece müzik dinlerken gözlerimi kapattığımda gözlerimin önüne gelen şeyler.Ve gözlerimi açtığımda hava iyice ağarmıştı.Kaç saat bıkmadan bu şekilde oturdum bilmiyorum.Sonra bilgisayarı aldım elime ve bunları yazmaya başladım.Şuan saat 17:30 ve ben hala pencerenin önünde başka hayatlara bakıyorum.Uzun zamandır yapmak istediğim şey belkide buydu.Kulaklarımı müzikle kapatmak,ayaklarımı uzatıp kahvemi yudumlarken dış dünyaya kendi dünyamdan bakmak.Bu benim en huzur bulduğum dünya.Yani bu benim dünyam,dışarıda ki onların...

1 Ocak 2013 Salı

Tarifsiz Bir O Kadarda Karışık


http://fizy.com/#s/2b34gh )

    Böyle bir şeydi belki...
    Acı verici...Mutluluk verici...
    Bazen kırıp geçiren...Bazen sığınacak en huzurlu yer...Bazen hayat...Bazen ölüm...Bazen zaman...Bazen vazgeçiş...Bazen yeniden doğuş...Ve hep her şey...
Cümlelerin bittiği kelimelerin yetersiz kaldığı son susuşlar...Sonra dayanılmaz acılar ve özlem dolu bir sarılış...Hep benimsin dercesine...Birlikte bir uyku...Kopmayacak kopsa da asla ayrılmayacak hep bir yerlerde olacak bir düğüm...Bir gözyaşı...Bir tebessüm...
Hem çok doğru,hem çok yanlış...Hem çok yakın,hem çok uzak...
Hep bir gitme sözü,hep bir gidememe durumu...
Tarifsiz bir o kadarda karışık...
Ama çok yıkıcı...Ama çok aşık...Ama çok affedilmez...Ama çok affedici...Ama çok çaresiz...Ama çok güvensiz...Ama çok sessiz...Ama çok vazgeçilmez...Ama çok zor...Ama çok kolay...Ama hoşça kal...Ama hoş geldin...Ama uçurum kenarı...Ama aşağısı kayalık...Ama sonu ölüm...Ama olsun....Ama olmasın...Ama
burada...Ama yanımda...Ama onsuz...Ama hiç siz...Ama sensiz...Ama hayalsiz...Ama küskün...Ama tarifsiz...Ama ayrılmam...
Karanlık bir uçurum kenarında karasız...Bir yanda vazgeçiş...Bir yanda hayaller....Ama bazen her vazgeçişte de bir hayal...Her hayalde bir vazgeçiş....